Covid-19 sürecinde daha da önemli hale gelen “dijitalleşme”, İnsan Kaynakları departmanlarının da en değerli gereksinimlerinden biri.
Kurumların dijitalleşme gereksinimleri; çalışan sayısının artması, firmaların birden fazla lokasyonda faaliyet göstermesi, globalleşmesi veya müşteri sayılarının artmasına paralel olarak ivme gösterebilir.
Salgın döneminden önce de birçok firma seçme yerleştirme, ücret, performans, kariyer yönetimi, eğitim ve gelişim gibi İnsan Kaynakları süreçlerinde geleneksel yöntemleri terk ediyor; bu süreçleri dijital ortamlara aktarıyordu. Dijitalleşen İnsan Kaynakları departmanlarının, tüm süreçlerin yer aldığı sistemlerinin yanında, artık bir de dijital ekip arkadaşı var: İK Chatbotlar. Diğer ismiyle Yapay Zeka Destekli İK Asistanları!
Günümüzde İK Chatbotlar, en yoğun kullanımıyla İK departmanlarına sıklıkla sorulan soruları cevaplamak için tasarlanıyor. Aylık yüzlerce, binlerce soru İK’ya ulaşmadan, Chatbotlar tarafından yanıtlanıyor. Chatbotların bu yetkinliğinden faydalanan firmaların sayısı günden güne artarken diğer Yapay Zeka fonksiyonlarını da dikkate almak gerekiyor.
İşe alım süreçleri İK’nın en sancılı süreçlerinden biridir, çünkü içinde cv taramadan, adayın görüşme organizasyonuna, görüşme yapılmasından, teklif sürecine kadar birçok operasyonu barındırır ve doğru kaynağı doğru işe almak şirketlerin istikrarlı başarısında son derece büyük etkiye sahiptir.
Yapay Zeka, aday yerleştirmesiyle sistem üzerinden kapatılan işe alım taleplerini ve ilgili adayın özgeçmişini inceleyerek bir “öğrenme” süreci geçiriyor. Doğal dil işleme (NLP) yetenekleri ile özgeçmiş havuzundan açık pozisyona aranılan niteliklere ve görev tanımına göre en uygun aday(lar)ı bulabiliyor.
Ayrıca İK Chatbotlar, adayların aranılan niteliklerin ne kadarını karşıladığına ilişkin ilk mülakatları, dolayısıyla ön elemeyi gerçekleştiriyor. Yapay Zeka Destekli Asistan tarafından adayın istenilen nitelikleri karşıladığına dair “tik” atıldıysa, ikinci mülakat bir “insan” tarafından gerçekleştiriliyor. Ve bu da şirketlere işe alım sürecinde ortalama %70lik bir zaman tasarrufu sağlıyor.
Her ne kadar günümüzde çok yaygın olmasa da, yakın zamanda kullanım alanlarının daha da artacağına inanılan farklı bir boyutu da var Chatbotların. Çalışanlar herhangi bir kişisel işlemini chatbota rahatlıkla yaptırabiliyor. Peki nedir bu işlemler? Herhangi bir yıllık izin talebinden tutun da, çalışanların masraf, seyahat ya da eğitim talepleri bu işlemler başlığında tanımlayabiliriz. Bir çalışanın sadece “8 Temmuz tarihinde yıllık izin kullanmak istiyorum” mesajını vermesi yeterli. Chatbot, İK sistemi ile entegre bir şekilde çalışarak işlemi çalışan adına rahatlıkla gerçekleştirebiliyor.
Tüm bunların yanında Yapay Zeka, oryantasyon süreçlerinde aktif yer almak veya çalışanların tüm eğitim süreçlerini Öneri Sistemleri ile planlamak gibi süreçler için de sırada bekliyor; hatta kariyer yolu ile ilgili tavsiyeler vermek için bile!
Geleceğin gücü teknoloji, teknolojinin gücü insan. İnsan Kaynakları transformasyon süreçlerinde çoğunlukla, anlatan, yeni uygulamaları çalışanlara benimsetmek üzere dikkat çeken, farkındalık oluşturan ve kaynaştırıcı ekip rollerini üstleniyor. Değişime adapte olmak zordur, ama değişim daima dinamik tutar. Herhangi bir yeniliği ya da değişikliği yüzlerce, binlerce, hatta onbinlerce çalışana benimsetmek tabii ki kolay bir süreç değil. Bunun için yönetim kadrosunun süreci sahiplenmesi ve bu sürecin sponsoru olması kadar, çalışanların sürece dahil edilmesi de her zaman işe yarayan bir yöntem.
Öte yandan şunu hep hatırlamak gerekiyor: Ne kadar dijitalleşirsek dijitalleşelim, günün sonunda temas edilen her zaman “insan” oluyor. İnsanlar ise duygularına dokunulmak istenen varlıklar. Bu nedenle pandemi döneminde uzaktan çalışılsa da çalışanlarının “uzak” hissetmemesi için dijital ortamlarda onlarla sıkça bir araya gelen firmalar oldukça fark yaratıyor.
