Bugünün köklü şirketleri, yakaladıkları sürdürülebilir başarıyı vizyoner bakış açısına ve değişime uyum sağlama yeteneğine borçlu.
Geleceğin köklü şirketlerini ise şimdiden zorlu bir sınav bekliyor. Teknolojik gelişmelere adapte olup dijitalleşen şirketler yarışta bir adım öne geçecek.
Yeni cesur dünya artık bambaşka bir eksende dönüyor. Yenilikleri takip etmeyen, kendini güncellemeyen, geliştirdiği stratejileri yetişmiş insan gücü ve kurumsal teknolojilerle desteklemeyen şirketler ağır ağır ekonomik tarihinin tozlu sayfalarına gömülüyor. Yeni dünya; yeni yaklaşımlar, yeni modeller, yeni bakış açıları ve yeni bir liderlik felsefesi gerektiriyor.
Kurum kültüründen insan kaynaklarına, yatırım hamlelerinden yeni iş modellerine kadar tüm alanlarda “dijital” düşünebilme kabiliyetine sahip olmak şart.
Herhangi bir ihtiyacı gidermeyen veya bir iş problemine odaklanıp çözüm sağlamayan teknolojiler çok uzun yaşamıyor. Bu nedenle iş ihtiyaçlarının belirlenip, daha sonra teknoloji aşamasına geçilmesi gerekiyor. Dijital dönüşüm fırsatlar sepetinden en iyi şekilde faydalanabilen liderler, kurumlarını da rekabette öne çıkartacaklar.
Dijital dönüşüm uzun bir yolculuk. Şirketlerin dijitalleşme yolculuklarını, doğru temellerin üzerine inşa etmeleri önemli. Şirketler; sektörlerine ve rakiplerine göre mevcut durumlarını ve dijitalleşmenin kendilerini nasıl destekleyeceğine yönelik bir anlayış yetiştirerek bu yolculuğa başlamalılar.
Şirketler bir yandan mevcut teknoloji altyapılarını kullanmaya devam ederken, bir yandan da dijitalleşmenin getirdiği hız ve karmaşıklığa cevap verecek şekilde mevcut altyapılarını yenilemek, modernize etmek veya dönüştürmek zorundalar.